ADLİ TIP KURUMU'NDAN MEHMET MURAT ÇALIK AÇIKLAMASI
Türkiye'den Haberler
21 Temmuz 2025 17:33

Adli Tıp Kurumu'ndan, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın durumu hakkında açıklama yapıldı. Çalık'ın sağlık durumuna ilişkin nihai kararın, yeniden alınacak kemik iliği patolojisi ile gerekli tetkik ve işlemlerin ardından hazırlanacak sağlık kurulu raporu sonrasında verileceği bildirildi.

Adli Tıp Kurumu (ATK), tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık hakkında açıklama yaptı.

ATK'den yapılan açıklamada, Çalık'ın 1999'da akut miyeloid lösemi (AML) M4 tanısı aldığı ve hastalığının 26 yıldır remisyonda olduğu, aktif hastalığının bulunmadığı kaydedildi.

Çalık'ın hastalığının 10 yılı aşkın süredir nüksetmediği için tam şifa hali olarak kabul edildiği belirtilen açıklamada, "Kurumumuza iletilen adli dosya içerisindeki mevcut belgelerde kişinin 1999 yılında teşhisi konan 'akut miyeloid lösemi' ile ilgili patoloji raporu ve tıbbi tedavi belgesi de mevcut değildir. Şahıs bu dönemde Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından takip ve tedavi edildiğini ifade etmiş ve bununla ilgili adli dosyada herhangi bir tıbbi belge görülmemiştir" ifadeleri kullanıldı.

"TAHRİFAT SÖZ KONUSU DEĞİL"

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin patoloji raporuna yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Raporda, blast oranının yüzde 4-5 dolayında olduğu, biyopsi sonucunun alınan kemik iliği materyalinin yeterli olmaması nedeniyle istenen seviyede teşhis koydurucu nitelikte olmadığı, klinik olarak malignite şüphesi halinde kesin yorum için ileri hematolojik inceleme önerildiği, patoloji uzmanı tarafından belirtilmiştir. Yapılan laboratuvar incelemesinde flow sitometride blast oranının yüzde 1-2 olduğu ve kemik iliği aspirasyon değerlendirmesinde atipik (anormal) hücre izlenmediği kayıtlı olup kişinin tıbbi evrakı ile halihazırdaki tıbbi durumu ve hematolojik değerlendirilmesi müştereken dikkate alındığında kişinin blast oranı, ilgili kurulumuz tarafından yüzde 3-4 olarak değerlendirilmiştir. İlgili İhtisas Kurulumuzun 16 Temmuz tarihli mütalaasının 4. ve 7. maddelerinde iddiaya konu olan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki 7 Temmuz tarihli sağlık kurulu raporundaki ilgili hastaya ait tüm patolojik sonuç ve değerlendirmeler, eksiksiz ve tam bir şekilde kayda alınmış olup herhangi bir tahrifat söz konusu değildir."

"LENFOMA TEŞHİSİ, TIBBİ GEÇMİŞİNDE MEVCUT DEĞİL"

Açıklamada, "Kurumumuza gönderilen adli dosya içerisinde mevcut olan 11 Temmuz tarihli kan sayımı tetkikinde lökosit sayısının 5 bin 660 ve nötrofil sayısının 3 bin 400 olduğu, yakın tarihli diğer kan sayımı tetkiklerinde de benzer düzeyde sonuçların olduğu, dolayısıyla lökopeni veya nötropeninin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir. Lökopeni teşhisi için lökosit değerinin 4000'in altında ve nötropeni teşhisi için nötrofil değerinin 1000'in altında olması gerektiği tıbben bilinmektedir" denildi.

Çalık'a, 2008'de yapılan biyopsiyle mukoepidermoid karsinom (parotis bezi tümörü) teşhisinin konulduğu, geçirdiği ameliyat ve ışın tedavisi sonrasında iyileştiği, 2008 sonrasında bu hastalığının da tekrarlamadığı, yaklaşık 17 yıldır aktif hastalığının olmadığı bildirildi.

Açıklamada, 10 yılı aşkın süredir tekrarlamayan bu hastalığının da tam iyileşmiş kabul edildiği belirtilerek, Çalık'ın boynunun sağ yanında bulunan kitlenin çıkarıldığı ve patolojik incelemede iyi huylu olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Açıklamada, "Adli dosya içerisinde gönderilen tıbbi evrakında, laboratuvar, hematolojik ve patolojik incelemelerinde iddia edildiği üzere lenfoma (lenf bezi kanseri) teşhisi kişinin tıbbi geçmişinde mevcut değildir" ifadesi kullanıldı.

18 TEMMUZ'DA HASTANEYE YATIRILDI

Çalık'ın genel sağlık durumuna ilişkin açıklamada şu bilgiler paylaşıldı:

"İlgili İhtisas Kurulumuzca yapılan muayenesinde kişinin kilo kaybı şikayeti olduğunu ifade ettiği, bu hususun düzenlenen mütalaamız içerisinde yer aldığı, ağırlığının 85 kilogram, boyunun ise 183 santimetre ölçüldüğü ve beden kitle indeksinin normal sınırlarda (25,38) olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca belirgin kas kaybı veya kaşeksi (ileri derecede zayıflık) bulguları tespit edilmemiştir. Kesin patolojik teşhisin konulabilmesi için İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 1 Temmuz tarihli patoloji raporunda kayıtlı olduğu üzere patolojik teşhis için yetersiz olan kemik iliği biyopsisinin tekrarlanması ve daha hassas yöntemlerle hematopatoloji alanında uzman patologlar tarafından değerlendirilmesinin uygun olduğu kanaatine varılmıştır.

Kişinin patolojik ve laboratuvar incelemeleri ile sağlık son durum muayenesi müştereken değerlendirildiğinde kesin tıbbi teşhisi konulamadığı için iç hastalıkları, hematoloji, tıbbi onkoloji ve psikiyatri klinikleri bulunan tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi ya da üniversite hastanesine sevk edilip hastaneye yatışının sağlanarak gerekli tüm ileri tetkiklerinin ve tıbbi tedavisinin yapılması gerektiği tarafımızca ilgili İhtisas Kurulumuzca düzenlenen mütalaada ifade edilmiştir. İlgili İhtisas Kurulumuzca 16 Temmuz tarihinde düzenlenen mütalaada belirtildiği üzere istenen tetkik ve işlemler yapıldıktan sonra kişinin son durumunu gösterir sağlık kurulu raporu ve yapılan tetkiklerin gönderilmesi sonrasında sorulan hususlar hakkında İlgili İhtisas Kurulumuzca yeniden değerlendirme yapılarak nihai karar verilecektir."

Çalık'ın bu değerlendirmenin ardından 18 Temmuz'da İzmir Şehir Hastanesi'ne yatışı yapıldı.