CHP İstanbul il yönetiminin mahkeme kararıyla görevden alınması ve yerine kayyım atanmasının ardından düzenlenen olağanüstü il kongresinde yeniden başkan seçilen Özgür Çelik, bugün mazbatasını aldı.
CHP İstanbul İl Kongresi'nin mahkeme kararıyla iptal edilmesinin ardından il yönetimi görevden uzaklaştırılmış ve aralarında Gürsel Tekin'in de bulunduğu bir kayyım heyeti atanmıştı. CHP olağanüstü kongre toplamış, aynı gün mahkeme yoluyla kongre durdurulmak istenmişti. Olağanüstü toplanan Yüksek Seçim Kurulu (YSK), kongrenin devam etmesine karar vermiş, "Başlayan kongrenin iptal edilmesi mümkün değildir" açıklaması yapmıştı. Engelleme girişimlerine rağmen gerçekleştirilen CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi'nde yeniden il başkanı seçilen Özgür Çelik, mazbatasını almak üzere saat 15.04'te Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na geldi.
Özgür Çelik'i, ilçe seçim kurulunun yer aldığı Sarıyer Kaymakamlığı binasına girişte bir grup CHP'li vatandaş alkış ve sloganlarla karşıladı. Çelik'e mazbatasını beklerken CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de eşlik etti.
Saat 15.04'te Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na gelen Özgür Çelik, yaklaşık bir buçuk saatin ardından mazbatasını aldı.
Özgür Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"CHP'liler birbiriyle kavga ediyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Buradan net bir mesaj veriyoruz, CHP'de kavga yoktur, bir tarafta ceberrut bir iktidara teslim olmuş bir iktidar bir tarafta da oy kullanan delegelerimiz, CHP'ye sahip çıkanlar vardır, milletimiz vardır. Çarşamba günü Küçükçekmece'deyiz. Millet ayaktadır. Millet bu mahkeme kararlarıyla siyasetin dizayn edilmesinin karşısındadır. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu mücadele bir avuç oligarkla milletin mücadelesidir. Bu mücadelenin sonun hak kazanacak halk kazanacak!"
Çelik, kayyım olarak atanan Gürsel Tekin'e ilişkin olarak şu açıklamayı yaptı:
"Ben mahkeme kararıyla geldim mahkeme kararıyla giderim diyenlere söyleyecek sözüm yoktur. Ben örgütün iradesiyle geldim onların iradesiyle giderim. Ben 5 bin polisle kapıya geldiklerinde de görevimin başındaydım. Siyasallaşmış yargının mahkeme kararıyla konuşma yapanlara söyleyecek bir şeyim yok."