CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin Pendik'te düzenlediği ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitinginde vatandaşlara hitap etti. Özel, Pendik'in uzun yıllardır AKP tarafından yönetilmesine rağmen sorunlarının çözülmediğini söyledi ve "Pendik artık bir partinin değil, milletin kalesidir" dedi.

"SİYASETTE KALE ANLAYIŞINI GEMİLERDE BIRAKTIK"
Pendik'in İstanbul'un en büyük üç ilçesinden biri olduğunu hatırlatan Özel, AKP'nin Pendik'i yıllardır "kale" olarak gördüğünü ancak bu anlayışın geçerliliğini yitirdiğini belirtti:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nde olmayan bir ilçede, Pendik'te miting yapıyoruz. Pendik, şüphesiz İstanbul'un en büyük üç ilçesinden biri. Türkiye genelinde de ilk dokuz arasında. 750 bin nüfusuyla yıllardır Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kazandığı ve 'kalesi' saydığı bir ilçe. Ama biz bu süreçte hep söyledik; siyasette artık 'onun kalesi', 'bunun kalesi' yok. Yozgat'ta, Konya'da, Van'da bunu gösterdik. Bugün de Pendik'ten tüm Türkiye'ye haykırıyoruz: Pendik, bir partinin değil, milletin kalesidir."

"25 yıldır yönetilen ama sorunları çözülemeyen bir ilçe"
CHP'nin Pendik adayı Tarık Balyalı'yla önemli bir başarı elde ettiğini hatırlatan Özel, AKP'nin çantada keklik gördüğü ilçede oylarını önemli oranda artırdıklarını vurguladı:

"25 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetilen ama sorunları çözülemeyen Pendik'te biz, ilçeyi tanıyan, sorunlarını çözeceğine inandığımız bir adayla, Tarık Balyalı'yla seçimlere girdik. Tarihimizin en yüksek oyunu alarak 180 bin oya, yüzde 43'e ulaştık. Seçimi kazanamadık ama şunu herkes bilmeli: Biz birileri gibi alamadığımız ilçeye küsen, seçmeni cezalandıran bir anlayıştan değiliz. Kusuru kendimizde arayan ve geleceği inşa etmeye çalışan bir anlayıştan geliyoruz."

"CHP, DARBELERE DEĞİL SANDIĞA İNANAN BİR PARTİDİR"
Konuşmasında CHP'nin demokrasiye olan bağlılığına vurgu yapan Özgür Özel, geçmişten bugüne sandığı her koşulda savunduklarını ifade etti:

"Biz, 47 yıl boyunca birinci parti olamayınca bile sandığa küsmeyen, darbeye kalkışmayan bir partiyiz. 15 Temmuz'da en çok husumet yaşadığımız partiye karşı bile darbeye direnen, TBMM'yi savunan, milli iradeyi baş tacı eden bir gelenekten geliyoruz. Kimse bizi seçim kazanamayınca darbeciliğe sarılanlardan sanmasın."

"TÜRKİYE İTTİFAKIYLA HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ"
CHP'nin sadece kendi seçmeni için değil, tüm demokratlar için mücadele ettiğini söyleyen Özel, önümüzdeki seçimler için de "Türkiye ittifakı" vurgusu yaptı:

"Cumhuriyet Halk Partisi, sadece kendi seçmeninin değil; sandıkla gelip sandıkla gitmek istemeyenlere karşı Türkiye'nin tüm demokratlarıyla omuz omuza veren bir partidir. Nasıl ki yerel seçimleri birlikte kazandıysak, bundan sonra da Türkiye'nin sosyal demokratlarını, muhafazakâr demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, liberal demokratlarını, sosyalist demokratlarını ve Kürt demokratlarını bir araya getireceğiz. Türkiye ittifakıyla kesinlikle kazanacağız."

Özel, İmamoğlu'na yönelik davaların, iktidarın seçim korkusunu ortaya koyduğunu söyledi:

"Tam 62 gün oldu Ekrem Başkan'a siyasi darbe yapılalı. Ona yarışarak yenemeyeceklerini anlayanlar, iftiralarla, kumpaslarla onu saf dışı bırakmak istiyor. Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'yla yarışmaktan korktuğu için onu yargı eliyle tasfiye etmeye çalışıyor."

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kaleme aldığı mektubu okudu. Mitinge yoğun katılım olurken, İmamoğlu'nun mesajları dikkat çekti.

Konuşmasında son günlerde yeniden gündeme getirilen "gizli telefon" iddialarına yanıt veren Özel, şu sözlerle tepki gösterdi:

"İki gündür 'telefon bulduk' diyorlar. Sözde Ekrem Başkan'ın gizli telefonuymuş. O telefon, Beylikdüzü Belediye Başkanıyken kullandığı, görevi bırakınca özel kaleme yönlendirdiği ve beş yıldır çekmecede duran bir telefon. İçinde hiçbir bilgi, belge yok. Oysa Ekrem Başkan ilk ifadesinde bu telefonu zaten söylemişti. Bu, yalandan delil üretme çabasıdır."

"KUMBARADAN 4 BİN LİRA ÇIKTI, KASA DEDİKLERİ BUYDU"
Özel, iktidarın geçmişte ortaya attığı iddiaları da hatırlattı ve bunların hiçbirinin ispatlanamadığını vurguladı:

"Evde kasa var dediler, bir kumbaranın içinden 4 bin lira bulabildiler. Kurultayda 1200 telefon dağıtıldı dediler, o model telefon kurultaydan bir yıl sonra Türkiye'ye geldi. Hepsini gösterdik, söylediklerinden bir tanesi bile çıkmadı. Garajda lüks arabalar var dediler, arabalar MHP'li bir milletvekiline ait çıktı, sustular."

"VALİZDE PARA YOK, SADECE İFTİRA VAR"
İBB'ye yönelik açılan soruşturmalarda iktidarın delilsiz şekilde kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığını belirten Özel, MASAK raporu, para kasaları, valizler ve sözde ifadelerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

"4 ay boyunca konuştular. Son iki günde aldıklarının içinden neredeyse boş bir peçete torbası çıktı. Erdoğan 'bir ay sonra birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar' dedi. İki ay geçti, ben buradayım, Pendiklilerin gözünün içine bakıyorum. Arkadaşlarımla gurur duyuyorum."

"Bu bir kumpastır, Erdoğan'a çağrı: İddianameyi TRT'den canlı yayınlayın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğrudan seslenen Özel, kurulmaya çalışılan kumpasın artık işlemediğini, halkın bu oyuna gelmediğini belirtti. Erdoğan'a çağrıda bulunan Özel şöyle konuştu:

"Yalanlarla kurduğunuz bu kumpas duvara toslamıştır. İddianamedeki iftiralar çürümüştür. Yol yakınken bu hatadan dön. Eğer dönmezsen tarihe cunta başı olarak geçeceksin. Cesaretiniz varsa iddianameyi bir an önce düzenleyin ve arkadaşlarımızın yargılamalarını TRT'den canlı yayınlayın. Millet iftirayı da görsün, cevabını da duysun."

"BU PARA EKREM BAŞKAN'I HAPİSTE TUTMAK İÇİN HARCANDI"
Özel, Merkez Bankası'nın rezervlerinden yanan 60 milyar dolara da dikkat çekerek, bu paranın halkın refahı yerine siyasi operasyonlar için kullanıldığını söyledi:

"60 milyar dolar yandı. Kişi başına 27 bin lira eder. Bu parayla emekliye her ay 30 bin lira maaş vermek, çiftçilerin tüm borçlarını silmek mümkünken, parayı kumpasa harcadılar. Korkunun ecele faydası yok. Siz gideceksiniz, Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacak!"

"CHP diplomanızı iptal ettirmez, bu ülkeyi hep birlikte yöneteceğiz"
İktidar destekçilerinin, "CHP gelince diplomalarımızı iptal eder mi??" endişesine karşılık Özel, güvenceler verdi:

"Ekrem İmamoğlu, Erdoğan gibi değil, Atatürk gibi cumhurbaşkanlığı yapacak. Hiç kimsenin diploması, tapusu, banka cüzdanı tehdit altında olmayacak. Garanti Türkiye Cumhuriyeti devletidir."

"ASGARİ ÜCRETE ARA ZAM İÇİN ÇALIŞMALARI BAŞLATIYORUZ"
Özel, dört ay önce yapılan zammın enflasyon karşısında eridiğini belirterek, "Geçen seçimlerde 'asgari ücrete dört kere zam yaparız' diyenler şimdi tek zammı bile çok görüyor. Yarından itibaren işçi ve işveren örgütleriyle, küçük işletmeleri de gözeten bir biçimde temmuz ayında asgari ücrete hakikatli bir ara zam yapılması için çalışmaları başlatıyoruz" dedi.

TUTUKLU GENÇLER İÇİN ÇAĞRI: "GENÇLİĞE DÜŞMAN HUKUK UYGULANIYOR"
Saraçhane'deki eylemlerin ardından gözaltına alınan ve halen tutuklu bulunan 36 genç için de konuşan Özel, "O gün binlerce gözaltı, 301 tutuklama oldu. Bugün hâlâ 36 genç tutuklu. Boğaziçi tutukluları için karar verecek hakim izne ayrılmış. Gençlere 'bekleyin' diyorlar. Muhalif gençliğe düşman hukuk uygulanıyor" ifadelerini kullandı.

HDK'li siyasetçilerin yargılanmasına da değinen Özel, "Eğer bu bir suçsa o suçu işleyen benim kardeşim, benim, ben!" dedi. HDK'lilere yönelik davalarda "terör örgütü değildir" kararları olmasına rağmen tutuklulukların sürdüğünü belirten Özel, "Bu yazıklar olsun dedirtecek bir hukuk uygulamasıdır" diye konuştu.

"Selahattin Demirtaş'ın da Ümit Özdağ'ın da özgürlüğünü savunuruz"
"Bu meydandakiler hem Ekrem İmamoğlu'nun hem Selahattin Demirtaş'ın hem Ümit Özdağ'ın özgürlüğünü savunabilecek demokratlardır" diyen Özel, "Kurtuluş tek başına yok, ya hep beraber ya hiçbirimiz" mesajı verdi.

ERDOĞAN'A TEPKİ: "EVİNDE DEMOKRAT OLMAYAN KÜRESEL LİDER OLAMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası alandaki tutumunu da eleştiren Özel, "Evinde demokrat olmayan küresel lider olamaz. Kendi çıkarları için Türkiye'nin çıkarlarını Trump'ın iki dudağına bırakan küresel lider olmaz" diye konuştu.

"FİLİSTİN'DEN KIBRIS'A, TÜRKİYE'NİN HAKKINI SAVUNAMIYOR"
Filistin meselesine de değinen Özel, CHP'nin ve Deniz Gezmişlerin Filistin halkının özgürlük mücadelesine verdiği desteği hatırlatarak Erdoğan'ı şöyle eleştirdi: "Gazze'yi sahil kasabası yapmaya çalışan Trump'a karşı susanlar, Kuzey Kıbrıs'ı tanıtamayıp Güney Kıbrıs'ın tanınmasını izleyenler, Ege'deki işgallere sessiz kalanlar Türkiye'yi savunamaz."

İMZA KAMPANYASI İÇİN ÇAĞRI: "20 MİLYONA HAZIR MIYIZ??"
Pendik'te toplanan kalabalığa seslenen Özel, 20 milyon imza hedefiyle yürütülen kampanyaya dikkat çekerek, "Bu meydan 15 milyonu geçti, 20 milyona doğru yürüyoruz. Köy köy, kapı kapı gezerek imzaları tamamlamaya hazır mısınız??" diye sordu. İmzaların sadece noter tespiti için gösterileceğini belirten Özel, "O imzalar Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinde, Cumhuriyet Halk Partisi'nde saklanacak" dedi.

Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu: Seçim kazanamayacaklarını biliyorlar, panik içindeler
İmamoğlu'nun mektubunda iktidara yönelik sert eleştiriler yer aldı. "Karşımızda, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi bilen ve bundan ölesiye korkan bir avuç insan var" diyen İmamoğlu, yaşanan soruşturmaların ve gözaltıların halkta karşılık bulmadığını vurguladı:

"Aylardır nasıl büyük bir telaş ve panik içinde olduklarını görüyorsunuz. Açtıkları her soruşturma, yürüttükleri her algı operasyonu ayaklarına dolanıyor. Yaptıkları her gözaltı, her tutuklama, oylarının biraz daha düşmesine neden oluyor. Rakibi ortadan kaldırarak seçim kazanma girişimleri, vicdanlarda yer bulmuyor."

"Terörsüz ve demokratik Türkiye için Meclis rehberliğinde süreç başlasın"
İmamoğlu, Türkiye'nin sorunlarının ancak milletin hakemliğinde çözülebileceğini belirtti. Terörle mücadelenin demokratik yollarla yürütülmesini savunarak, Meclis çatısı altında tüm partilerin katılımıyla "Terörsüz ve Demokratik Türkiye Komisyonu" kurulması çağrısında bulundu:

"PKK'nin silah bırakması ve kendisini feshetmesinin ardından, TBMM rehberliğinde katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreci hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Bu, yalnızca terörün sonu değil, aynı zamanda demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi olacaktır."

"MİLLETİN İRADESİ ÜLKEYİ VE GELECEĞİMİZİ AYDINLATIR"
İmamoğlu, mesajının son bölümünde demokrasi ve hukuk vurgusu yaptı, Atatürk'ün "Milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir" sözünü hatırlattı. İmamoğlu'nun mektubu şu cümlelerle sona erdi:

"Milletin iradesi öyle büyük bir ışıktır ki, ülkemizi aydınlatır, geleceğimizi aydınlatır. Millet büyüktür. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla."