RÖPORTAJLAR

ÖNCELİKLE TEBRİK EDER, ŞİMDİDEN BAŞARILAR DİLERİZ. NE ZAMAN KONUŞMAYA BAŞLADINIZ YARIŞMAYI, İLK OLARA BUNU SORMAK İSTERİM. 

Özgür : Avrupa’da ödül kazandıktan sonra bize ilk gelen soru Eurovision için ne düşünüyorsunuz oldu ve açıkçası biz bu konuyu ilk defa o zaman düşünmeye başladık, eğer teklif gelirse ne olur diye. Cevaplarımız da hep, “Eğer Teklif Gelirse...” ile başladı. Yarışmaya bakış açımız en başından beri olumlu idi.

GRU OLARAK EUROVISION’A GENEL BAKIŞ AÇINIZ NASILDI ?

Özgür : Biz hiç eleştirel bir bakış açısına sahip değildik. En başından beri Eurovision’un bir festival havasında geçen, kültürlerin kaynaştığı bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz ama bu demek değil ki sadece eğlenmek için gideceğiz, elimizden gelenin en iyisini yapacağız. 

Ferman : Eurovision hakkında hiçbir zaman negaitf düşünüdüğümüzü hatırlamıyorum ki biz, Eurovision final gecelerini de mutlaka takip ederiz ve bizden gelen temsilcinin ne oy alacağını merakla bekleriz. Özgür’ün dediği gibi bunu bir festival, kültürlerin buluştuğu bir etkinlik gibi de görmek lazım. Bugüne kadar hep belki çok keskin bakıldı bu duruma. Bu bir yarışmadır ve dereceye girilmelidir, şu olmalıdır, bu olmalıdır gibi. Tamam, tabiki oraya her giden birinci olmak için gider, biz de oraya birinci olmak için gidiyoruz ama bir yandan da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Güzel bir şekilde bu fırsatı değerlendirelim ve Türkiye’de böyle bir müzik olduğunu, Manga’nın müziğini insanlara dinletelim.  Paylaşalım, oradaki insanlarla kendi kültürümüzü paylaşalım ve onların kütürlerinden de birşeyler almaya çalışalım. Bunları başarabilirsek, derece ne olursa olsun, bundan fayda göreceğimizi düşünüyorum. 

GENEL OLARAK BAKILDIĞINDA, SİZ AVRUPA’DA ÖZELLİKLE KONSERLERİNİZ İLE VARLIK GÖSTEREN BİR GRUPSUNUZ AMA BEN YİNE DE YARIŞMANIN SİZE OLASI KATKILARI HAKKINDA NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ DAHA AYRINTILI SORMAK İSTERİM.

Ferman : Eurovision bir milyara yakın insan tarafından takip ediliyor ve bunu yakalamak bir fırsattır. Kendi kültürünüzü, müziğinizi, kendi duygularınızı, kendi grubunuzun müziğini insanlara dinletebilmek, bunlar çok güzel çok olumlu şeyler. Biz böyle bakıyoruz ve önceki senelerde gidenlere ne eleştirel, ne de olumsuz baktık. Ne yazık ki ülke olarak, hep birşeyin olumsuz yönünü ön plana çıkarmayı benimsemiş bir halimiz var. Bundan da sıyrılmamız lazım ve bence önemli olan herşeyin iyi tarafını ortaya çıkarabilmek. Herşeyin mutlaka çok güzel yanları vardır. 

PEKİ ŞARKI HAKKINDA BİRAZ BİLGİ İSTESEK...

Cem : Şu aşamada şu kadarını söyleyebiliriz, Avrupa’da aldığımız ödülle beraber, biz yavaş yavaş global anlamda  birşeyler yapmayı düşünmeye başladık ve döner dönmez de fikir bazında birşeyler üretmeye başladık. Ardından da fikir bazında, TRT’den Eurovision teklifi gelince, bunu kendi kafamızdaki planlar ile örtüştürdük. Şu anda her boş vaktimizde stüdyoya girip bu doğrultuda çalışıyoruz. Şu anda sizlere söyleyebileceğimiz, elimizde çok somut bir şey var diyecek aşamada değiliz, her şey mutfak aşamasında, fikir aşamasında. Şarkı teslim edildikten sonra hep beraber göreceğiz ve dinleyeceğiz.

TEKLİFİ KABUL ETMEDEN ÖNCE, SON YILLARDA EUROVISIONDA ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARIYI DA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK, SİZDEN BEKLENTİLERİN YÜKSEK OLACAĞINI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ ? BİRAZ ERKEN AMA ÜZERİNİZDE BASKI HİSSEDİYOR MUSUNUZ ?

Yağmur : Tabiki böyle birşeyi kabul ederken bazı şeyleri göze almanız gerekiyor çünkü herkesin olumlu fikir beyan etmesini bekleyemeyiz. Olumsuz düşünenler de olacak. Fazla takılmıyoruz bunlara aslında. Bizim kafamızı, şu an itibari ile, açıp bakmak ve görmek şansınız olsa, görebileceğiniz tek şey bir sürü nota ve şarkı sözü olacaktır. Biz sadece buna odaklanmış durumdayız şu anda. İyi bir şarkı yapmak istiyoruz. Daha önce iyi yaptığımız ne varsa, aynı şekilde iyi yapmaya devam edeceğiz. 

BİR DE ONLINE PROJENİZ VAR YARIŞMA SÜRECİ İLE İLGİLİ...

Efe : Biliyorsunuz, Eurovision Türkiye için kapalı bir kutu. Biz bu yarışmaya katılırken, bizimle beraber çalışan ekibin yaratıcı bir fikri vardı ve biz de çok sevdik bu fikri. Şu an onun için uğraşıyoruz. Eurovision evresini kademe kedeme kaydedip, dijital ortamda gerek video blogları, gerek çeşitli web siteleri üzerinden paylaşıma açmak. Bu şekilde adım adım insanlara anlatmaya ve ne hissettiğimizi ne yaşadığımızı adım adım paylaşmaya çalışacağız. Bu da keyifli birşey olacak. Biz yurtdışına gidiyoruz, fanlarımız bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyor, biz de onları bu aşamada yalnız bırakmamaya çalışacağız. Onlar da bizimle beraber bu heyecanı yaşasınlar istiyoruz. Böyle bir projemiz var. 

RÖPORTAJINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDER, TEKRAR BAŞARILAR DİLERİZ. SİZLERİN SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİRŞEY VAR MI ?

Cem : Bize bu yolda desteği olan herkese çok teşekkür ederiz. Başta TRT olmak üzere. Bundan sonra da bize destek verecek olanlara çok teşekkür ederiz. Özellikle eleştirel bakanlardan yapıcı olmalarını rica ediyoruz.