ÖNCELİKLE İLK PROJEDEN BAŞLAYALIM. 'KENDİMİ GECELERE VEREMEM' NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Tarık ile beraber çıkarttık parçayı. Ben şarkıyı aslında ilk önce bir Flamenko şarkısı olarak yaptım ama bir türlü istediğim gibi oturmadı. Ondan sonra bir arayışa girdim. Altyapılarını değiştirdim. Daha sonra İstanbul'daydım ve her yerde deephouse çalıyordu. Onun da etkisiyle parçayı deephouse versiyonuna çevirdim. Onu da düzelttikten sonra sözler 15 dk'da çıktı. Tarık ile küçük düzenlemeler yaptık ve birlikte yayınladık.

İKİNCİ SINGLE 'SERSERİ' DE BAŞKA BİR TARZ DENEDİNİZ…

Daha önceki yaptığım işlerden çok farklı bir şey yaptım bu sefer. Eğitim için Amerika'daydım, yeni bitti. Amerika'dayken artık gurbet mi dersiniz, uzaklaşma mı dersiniz bilmiyorum daha farlı bir müzik yaptım. Daha arabeske yakın ama elektronik, yine içinde caz olan, İspanyol kemanlarının olduğu bir iş yaptım. Ben çıkan işten mutluyum. Sözünü, müziğini ve aranjesini kendim yaptım.

NASIL BİR KLİP ÇEKTİNİZ?

Klibi Sertan Öksüz ile birlikte çektik. Dört günde bitirdik, çok keyifli geçti.  İstanbul'un çeşitli yerlerini kullandık. Nişantaşı'nda, Fenerbahçe'de ve benim stüdyomda birkaç sahnem var. Editinide birlikte yaptık, sağolsun ben ne istersem beni kırmadı.

DEEPHOUSE MÜZİK HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Bende çok seviyorum. Zaten gece çıkmayı da çok seven biriyim. Ama müziğin her türlüsünü yapmayı seviyorum. Deephouse ve popu birleştirmek bana en keyiflisi geliyor. Benim için deephouse bir temel haline geldi. Ben o temel üzerine oynamalar yapıyorum.

PEKİ BUNDAN SONRA MÜZİKAL KARİYERİNİZE NASIL DEVAM EDECEKSİNİZ?

Hem Türkçe hem yabancı bir albüm üzerinde çalışıyorum. Çoğu bitti ve 3 tane bitmiş olan yabancı şarkım var. Birkaç tanesine iki versiyon yapacağım ama sadece İngilizce ve sadece Türkçe olan parçalarım var. Hepsi birlikte devam ediyor şu anda.