RÖPORTAJLAR

Kenan Doğulu
Kenan Doğulu
Kenan Doğulu yepyeni albümü “Patron”u tamamladı. Uzun bir zamandır hazırlıkları süren albüm ve Doğulu ile ilgii̇li diğer gelişmeleri konuşmak için, sanatçıyla bir aradaydık.
01.06.2009

UZUN BİR SÜREDİR, YURT İÇİNDE VE YURT DIŞINDA, OLDUKÇA YOĞUN BİR TEMPODA ÇALIŞARAK, HAZIRLADIĞINIZ BU KAYDIN İÇERİĞİNDEN BAHSEDEREK BAŞLAYALIM İSTERSENİZ RÖPORTAJIMIZA ...

“Patron” albümü en sonunda müzik marketlerdeki yerini aldı. Yaklaşık üç senedir uğraşıyoruz bu albümle, müzik direktörlüğünü yine Ozan ile beraber yaptık, Ozan Doğulu ile. Benim bu üç sene boyunca yaşadıklarım, çevremdeki insanların yaşadıkları şarkılara dönüştü, şiirlere dönüştü... Her seferinde beni kıran hadiseleri hatırlıyorum, üzen insanları ya da sevindiren mutlu eden anları, doğan çocukları, iyi enerjileri bu albüme yansıtmaya çalıştım. Bir çok yeni aranjmanlar, bir çok denemeler, bir çok sound arayışları yaptık. Bu denemeleri bu üç sene içerisinde defalarca tekrarladık... Bazı sözler çöpe atıldı yeniden yazıldı, bazı düzenlemeler tekrar yapıldı, bazılarında tüm enstrumanlar canlı çalındı, bazıları bilgisayar ortamında hazırlandı ve hep ulaşmak istediğim noktaya geldi şarkılar, çünkü; her albümden sonra bu benim yaptığım en iyi albüm diyebileceğim pozisyona o kıvama getirmeye çalışıyoruz şarkıları. 

“PATRON”U GENEL KONSEPTİ AÇISINDAN TANIMLAMANIZI İSTESEK ?

Aslında ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir ya, kısa sürede çabuk iletişim sağlayabileceğim, insanlara duygularımı çabucak anlatabileceğim, popüler kişilikten uzaklaşmayan, moda olan soundu ve söylemleri korumaya çalıştık. Bunları fazla üzerinde düşünmden, samimiyetini kaybetmeden, ilk oldukları halde, kaynağından çıktığı şekilde, saf bir şekilde ama titizlenilmiş, özenilmiş, iyi makyajlanmış şekilde sunmaya çalıştık. Eskilerin, 70’lerin soundlarından seslerinden, onların klavyelerinden, onların amfilerinden, onların baslarından, onların gitarlarından hatta 70’li senelerden kalma tüplü mikrofonlarla söylediğim şarkılara kadar o organik duyguyu verebilmek, aynı zamanda da teknoloji ile birleştirip, insanlara popüler kimlikte birşey hazırlamaya çalıştık.

EMEĞİ GEÇEN DİĞER İSİMLERDEN BAHSEDECEK OLURSAK ...

“Patron” albümünde onbeş tane şarkı yer alıyor. Bu onbeş şarkının onbeşinin de sözlerini ben yazdım. Bir tanesinde “Rütbeni Bilicen” diye bir şarkım var, onda Çoskun Turan ile, “Öp” şarkısını Bora Uzer ile yaptık. Düzenlemelerin çoğu Ozan’a ve bana ait. Çoskun’un, Bora’nın ve Devrim Karaoğlu’nun da düzenlemeleri ile destek olduğu bir albüm oldu bu. Yaklaşık ellidört müzisyen görev aldı. Nefesli sazlar, kemancılar, gitaristler, bas gitaristler, perküsyoncular, pianistler, davulcular ve teknik elemanlar ile bu sayı daha da fazla rakamlara ulaşıyor. Herkesin çok büyük emeği var. Hepsini saymam mümkün değil ama Powertürk aracılığı ile hepsine buradan çok teşekkür ediyorum. 

PEKİ SİZCE BİR MÜZİSYEN SÜREKLİ ARAYIŞTA, SÜREKLİ BİR YENİLENME GAYRETİNDE OLMALI MI ? 

Her albümünde kendisini tekrarlayan sanatçıları ve bestecileri ben sevmiyorum, biraz değişiklik olsun istiyorum. Tamam beli bir karakteri belli bir çizgisi oluyor her albümün, her bestenin, her bestecinin, her şarkıcının ama bunu geniş boyutlarda geniş bir yelpaze içerisinde sunabilmek, açık büfe gibi, değişik tadlardan zevkleri, değişik sosyal kültürel gruplara hitap edecek şekilde hazırlamak ve ortak müştereklerde buluşturup, birçok kesime hitap ederek onları o ortak paydada buluşturabilme gayretidir yine herzaman yaşadığım. Örneğin; ilk albümlerimden bu günlere gelene kadar, bütün albümlerimde mesela;  ilk albümüm “Aşk Oyunu” klasik bazlı bir müzik, “Ama Yaparım Bilirsin” yine ilk R&B Pop müzik şarkılarından bir tanesiydi. Bunun üzerine yıllar süren tecrübeler ve onaltı sene boyunca çıkarttığım, oniki albümde hep farklı farklı müzik tarzlarını birleştirmeye çalıştım hatta i-Tunes Music Store’da benim şarkılarımı satmakta güçlük çekiyorlar çünkü türlerini bir türlü belirleyemiyoruz, pop mu, funk mı, klasik mi gibi bir düşünce ve çeşitlililk söz konusu...Birçok albümüde yine Rock müzik esintileri, Pop Rock müzik esintileri, Techno, R&B, Hip Hop, Soul Jazz tınıları hep hakimdi. Bunları popüler müzikle birleştirip insanların seveceği kıvama getirmek için, tabiki kendi yolumuzu çizerken kendi tarzımızı üzerine koymaya çalıştık. Paketlerken de yine bu süsleri düşündük ve hesapladık. İstediğim gibi oldu yine o yüzden birçok müzik tarzından hoşlanan farklı farklı insanların kendine göre bir şarkı bulabileceğini hissettiğim bir albüm oldu bu. 

GERÇEK BİR MÜZİKSEVER GİBİ KONUŞTUNUZ ! 

Ben öyleyim çünkü, hep herşeyi dinliyorum, Elektronik de seviyorum, Pop müzik de seviyorum, R&B de seviyorum, HipHop da seviyorum, Rap de seviyorum, Rock da seviyorum, Pop Rock’da seviyorum, Jazz da seviyorum ve kendi i-Pod’umda da böylesine bir karmaşa var aslında. Kendime belirlemiş olduğum tam olarak bir tarz, belli bir müzik tarzı yok. O yüzden o benim müziğime kendi yaptığım işe de yansıyor galiba. Ondan biraz tını, ondan biraz koku, ondan biraz esinlenme, ondan biraz uyarlama vs. gibi yani böyle hep beni etkileyen şeylerin kendime katkısı olsun istiyorum. Sınırlandırmaları sevmiyorum, yeni birşey yaparken herzaman belirli bir çizgide o demek istediğim şeyleri de korumaya çalışıyorum.

ŞARKINIZ “PATRON” GEREK KONSEPTİ GEREK İÇERİĞİ İLE, DAHA ALBÜM ÇIKMADAN DİKKATLERİ ÇEKMEYİ BAŞARDI, İLK KLİP PARÇANIZ “PATRON” MU OLACAK ?

Albümün adı “Patron”. “Patron”un bahsettiği hikaye, aslında insanın kendisinin patronu olabilmesi, kendisine hükmedebilmesi, limitlerini zorlaması, fikirlerine sahip çıkması, kendisine güvenmesi ile ilgili biraz motive edici bir şarkı... “Patron”un dışında ilk klip şarkımız “Rütbeni Bilicen”... İlk klibimiz Ömer Faruk Sorak tarafından çekildi. Konsepti sürpriz olsun ama herkes sevecek inşallah. Albümün içinde o 70’li müziğe, 70’li seslere yakın dediğim, 70’li tarzlara yakın dediğim “Beyaz Yalan” adlı şarkı tam bir radyo dostu şarkı. Onun için radyocuların çok ilgisini çekti ve radyolarda ilk yayınlanan şarkı “Beyaz Yalan” oldu.

YANİ “PATRON”, “BEYAZ YALAN” VE “RÜTBENİ BİLİCEN”... ÜÇ FARKLI ŞARKI SÖZ KONUSU ÇIKIŞ İÇİN !

Evet, bu anlamda da düşünecek olursak benim çıkış şarkım bir tane değil, üç tane! O yüzden o stratejiye uygun olarak, daha doğrusu ben o stratejiyi içimden geldiği gibi oluşturuyorum, öyle profesyonel bir ekip falan yardım etmiyor. İçimden gelen ses de öyle birşey. Çeşit çeşit, dediğim gibi herkesin kendine göre bulabileceği birşeyler var ama ilk etapta şarkılarımızın hepsini İstanbul Açık Hava’da verdiğim konserde söyledim. Bu konser için fazla öyle görsel şovlar, müthiş danslar vs.ler koymak istemedik çünkü şarkılar daha henüz bilinmiyordu, millet şarkıları hazmetsin, sözleri hazmetsin, sevecekler mi, inşallah beğenirler, dinletisi gibi başlamayı düşündük... Bir de tesadüfen yakalanmış bir tarih söz konusu “Festival” albümü de 06.06.06’da çıkmıştı, bu albümün tanıtımı da 06.06.09 da oldu, bir anlamda da uğuruna inandığım bir tarihti bu. Bu tarihten itibaren herkes şarkılarımı her yerde dinlemeye başlayacak inşallah. 

PEKİ BU KONSER SONRASINDA, SEVENLERİNİZ SİZİ İLK NE ZAMAN SAHNEDE GÖRECEKLER ? TURNE PROGRAMINIZ VAR MI ?

Var. Temmuz ayı içerisinde bir turneye  çıkacağız. Pinhani ve Ceza ile birlikte çıkıyoruz bu turneye. Çok eğlenceli ve çok güzel geçeceğini düşünüyorum ve herkesi bu konserlere davet ediyorum.  Anadolu’nun çeşitli illerinde, 16 ilde gerçekleşecek konserlerimiz. Yaz sıcağında olmasına rağmen eğleneceğiz, coşacağız...

PowerTürk Pop 40
1
Zeynep Bastık Kör Sevdam Hypers Music
2
Tarkan Dönmüyor Giden
3
Sezen Aksu Sen Ağla Sezen Aksu
4
İkilem Bu Saatten Sonra (Akustik) Avrupa Müzik Yapım
5
Afra & Sefo Aşiyan Mahzen Media